29 Nisan 2013 Pazartesi

Başlangıcından Günümüze Demokrasi Yolculuğumuz


Demokrasi sözcüğü Yunancadan gelir. Eski Yunancada “demos’ halk ‘kratos’ iktidar ya da egemenlik anlamında kullanılırdı. Buna göre demokrasi halkın egemenliğini ifade eder. Demokrasinin ilk ortaya çıktığı ülke eski Yunanistan’dır.


Demokrasinin günümüze kadar gelişmesini etkileyen önemli unsurlar şunlardır:
M.Ö. 450: Atina’da Aristo Eflatun ve Sokrates gibi düşünürlerin düşünce olarak katkıda bulundukları bir çeşit yönetim sistemi siyasi tarihteki yerini aldı. Site” denilen şehir devletle*rce kadınlar ve köleler site halkının dışında kabul ediliyordu. Yetişkin erkeklerin halk meclisinde konuşma ve oy kullanma hakkı vardı.

375:Roma İmparatorluğunda yurttaştık ve insan haklan kavramı gelişme gösterdi.

1215: İngiltere’de Kral I. John’un im*zaladığı Magna Carta kralın yetkilerini sınırlarken halka da bazı hak ve özgürlükler tanıyordu. Magna Carta ile kralın sınırsız yetkilerine son verildi. Kimsenin yargılanmadan cezalandırılmayacağı ilkesi getirildi.

1450: Alman Johann Gutenberg mo*dern matbaayı geliştirdi. Matbaanın geliştirilme*siyle birlikte insanlar duygu düşünce ve bilgileri*ni birbirleriyle paylaşmaya başladı. Bu da de*mokratik hak ve talepleri hızlandırdı. Matbaanın geliştirilmesi Avrupa’da Rönesans ve Reform ha*reketlerinin başlamasına neden oldu.

1750: Avrupa aydınlanma felsefesiyle anayasal demokrasinin düşünce temelleri atıldı. Montesqieu (Monteskiyo) güçler ayrılığını savu*nuyordu. Jean Jacgues Rousseau (Jan Jak Russo) “özgürlük eşitlik ve kardeşlik” sloganıyla 1762 – 1763 yıllarında “Toplumsal Sözleşme”yi yazdı. John Locke (Con Luk) ise yaşama hakkı özel mülkiyet hakkı gibi insanların sahip olması gereken belirli özgürlükleri savundu.

1776: Virginia Haklar Bildirgesi’nde ya*şam hürriyet ve mülkiyet haklarıyla beraber mutluluğu arama hakkından söz edildi.

1789: 1789 yılında Fransa halkı krala kar*şı ayaklandı. Bunun sonucunda Fransız İnsan Bildirgesi yayımlandı. Bu bil*diri temel insan haklarını “hürriyet mülkiyet gü*venlik ve zulme direnme” olarak tespit etmektedir. Eşitlik özgürlük ve adalet düşüncesinin kitleler tarafından telaffuz edildiği ilk siyasal örnektir.
Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirge*si yalnızca Fransızlar için değil bütün insanlar için geçerli olan bir bildirgedir. Bu yüzden evrensel niteliktedir.

3 yorum: