1 Mayıs 2013 Çarşamba

Demokrasi Nedir


Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Yunanca "dimokratia" sözcüğünden türemiştir. Türkçeye, Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiştir. Genellikle devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen, üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirlerdemokrasi
Demokrasinin ana yurdu olan Eski Yunan'daki filozoflar Aristo ve Eflatun demokrasiyi eleştirmiş, o zamanlarda halk içinde "ayak takımının yönetimi" gibi aşağılayıcı kavramlar kullanılmıştır. Fakat demokrasi diğer yönetim şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet sistemi haline gelmiştir. Artık siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmalarına girmişler ve liberal, komünist, sosyalist, muhafazakar, anarşist ve faşist düşünürler kendi demokratik sistemlerinin erdemlerini ön plana çıkarmaya çalışmışlardır. Bu sebeple demokrasinin çok fazla sayıda değişik tanımı oluşmuştur.

Demokrasi'nin tanımı

Demokrasinin tanımı tartışması günümüzde hala devam eden bir tartışmadır. Bunun sebepleri:ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılması (Anayasal demokrasi, sosyal demokrasi, liberal demokrasi vb.) gibi sebepler gösterilebilir. Demokrasiye farklı atıflar:
1- Çoğunluğun yönetimi
2- Azınlık haklarını güvenceye alan yönetim.
3- Fakirin yönetimi.
4- Sosyal eşitsizliği yok etmeye çabalayan yönetim.
5- Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim.
6- Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yönetim.


Dünyada Ekonomik Faaliyetler


Devletin halkının geçimini sağlaması vede ülkesinde üretilen ürünlerin yurt içi ve dışında rahatça dolaşımına ilişkin yaptığı icraatlardır. Ülkemiz başlıca ekonomik faliyetlerinin başında sanayi,tarim ,turizm ve doğal kaynaklar gelmektedir.

Sanayi sektörü

Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet temel tüketim ve ara malları alanında ithal ikamesi sağlamak amacıyla un, şeker, pamuk ile kömür, demir ve akaryakıt üretimine özellikle öncelik vermiş, cumhuriyetin ilk on bir yılında dört şeker fabrikası açılmıştır. Şu an ise, Türkiye son birkaç yıllık kalkınmayla otomotiv, elektronik, uçak, beyaz eşya, demir çelik ,giyim vb. alanlarda ilerleyerek bu ürünleri ihraç etmeye başlamıştır. Türkiye, ekonomide dünyanın en hızlı büyüyen birkaç ülkesinden biri haline gelmiştir.

Turizm sektörü

Türkiye son yıllarda çok önemli bir turizm merkezi haline gelmiş bulunmaktadır. 1980 yılında sadece 326 milyon dolar olan turizm gelirleri, yaklaşık 24 kat artarak 2001 yılında 8,1 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. Turizm gelirlerindeki yıllık ortalama artış oranı yüzde 16,5 olmuştur.

Kaliteli tıbbi servisleri ve yetenekli doktorları ile Türkiye, düşük fiyatları ve Avrupa ile Orta Doğu arasındaki konumu ile önemli bir sağlık turizmi bölgesi olmuştur.
Yabancı turist sayısı 2002 ve 2005 yılları arasında 12.8 milyondan 21.2 milyona ulaşmıştır ki, bu sayı Türkiye'yi "Yabancı Ziyaretçiler için En İyi 10 Ülke" sıralamasına sokmuştur.

Finans sektörü

Merkez Bankası 1930 yılında kurulmuştur. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 1985, İstanbul Altın Borsası ise 1995 yılında kurulmuştur.

Doğal kaynaklar

Türkiye'de 60'a yakın mineral üretimi yapılmaktadır. Bor varlığı bakımından Dünyanın % 70'lik rezervi ile ilk ülkesidir. Ayrıca demir, bakır, aliminyum, magnezyum, mermer gibi birçok doğal kaynak işlenerek tüketilmekte ve ihraç edilmektedir.

Türkiye, enerji ihtiyacı olarak, petrol tüketiminin yaklaşık %90’ını ihracat ile karşılıyor. 1990'lı yıllarda doğalgaz kullanımına son derece yoğun bir biçimde geçiş yaşandı. Özellikle büyük kentlerin ısınma sistemleri doğalgazla çalışır hale getirildi. Hidroelektrik üretim biçimi açısından elinde çok büyük fırsatlar olan bir ülke olmasına karşın Türkiye, doğalgazı elektrik üretiminde de kullanmaya başladı. Doğalgaz ve petrol rezervi bulunan Türkiye petrol ve doğal gaz ihraç eder. Ancak OPEC'e üye değildir.

Türkiye, kömür de ihraç etmektedir, ne var ki, kalitesiz ve taklit olan ayrıca Çernobil faciasına damgasını vuran ithal Sibirya kömürü de pazarlarda daha fazla yer kaplıyor.

Bakü–Tiflis–Ceyhan Petrol Boru Hattı ya da kısaca BTC, Azerbaycan petrolünü GürcistanTürkiye’nin Akdeniz kıyılarına taşımayı amaçlayan bir petrol boru hattı projesidir.

Tüm Dünya'da ucuz ve istikrarlı enerji kaynaklarına sahip olabilmek için yoğun bir mücadelenin yaşandığı ve Sovyetler Birliği’nin 1991 yılının sonunda resmen dağılmasının ardından KafkaslarHazar Denizi çevresinin bu mücadelenin en çok hissedildiği bölge olduğu düşüldüğünde BTC Boru Hattı'nın statejik bir öneme sahip olduğu söylenebilir.